Ana içeriğe atla

İlk Kez Uçağa Bindiniz?

Evet,  ilk kez uçağa bindiniz. Ne yaparsınız? Bir heyecan olur değil mi? Cam kenarı ise bu heyecan ikiye katlanır. Gök yüzüne yükselecek ve yeryüzünde ki insanları, onların inşaat ettiklerini birer karınca tanesi gibi göreceksiniz. Bulutların içinden hedefinize doğru hızlı bir şekilde yol alacaksınız. İlk kez uçağa bindiğim de 14 yaşında falandım sanırsam. Ablam, babam ve ben Pegasus'tan bilet almış geç saatlerde Sabiha Gökçen Havaalanı üzerinden yola çıkacaktık. Hedef Malatya idi ve varış süresi bir saat on beş dakika kadardı. Üzerimde tarif edilemez bir heyecan, aynı zaman da havaalanını da inceliyorum. Gelenlere gidenlere falan bakıyor turistlerin nereli olduğunu anlamaya çalışıyorum.

Öyle böyle derken kalkış saati yaklaştı. Yolcuları yavaş yavaş uçağa almaya başladılar. Ortalar da bir yere geçtik. Uçağın sağ tarafına. 3 kişilik koltuklar mevcuttu uçakta. Ben cam kenarına geçtim. Uçak kalkarken sanki midem boşaltılıyormuş gibi hissettim. Kalkış esnasın da korku olmadı değil. Fakat kısa sürdü. Gözüm camda dışarı bakarken buldum kendimi. Gece İstanbul'u gök yüzünden görmek muazzam bir zevkti. Şehrin parlayan ışıkları size muhteşem bir görüntü sunuyordu. 10 dakika kadar sağa sola, hosteslere ( güzel değillerdi ) bakınıp durdum.

Sonra, sonra ne mi oldu? Uyumuşum. Evet. Orada öyle kendimden geçmişim. İlk kez uçağa binip uyuyan fazla kişi yoktur herhalde. Kara yolculukların da uyku konusun da üzerime tanımam. Hatta bünyem kara yolculukların da çok tecrübeli olduğundan nerede uyuyup, nerede kalkacağıma karışmıyorum bile. Çorlu'dan İstanbul'a her gidişim de aralıksız bir uyku çekiyorum. Çorlu çıkışın da gözlerim dalıyor, 1.5 saat süren yolculuğun ardından otobüs tam otogara yaklaşıyor ki gözümü açıyorum. 4 defa üst üste aynı yerde uyandığımı biliyorum. Köprü altında. Hepte orada uyanıyorum. Anlamıyorum. Yolculuk dendiği zaman üzerime bir uyku bastırıyor abi. Uyumak o anki tek şey oluyor benim için. Yolmuş havaymış bulutmuş yok şehri yukarıdan görmekmiş. 10 dakika bakıp hevesimi aldım yattım. Malatya dönüşün de ise cam kenarına oturmama izin vermediler. Babam geçti cam kenarına "Sen yatıyorsun bari biz bakalım" dedi. Bende kabul ettim.

Dönüşte babam benden çok daha heyecanlıydı. Dışarı bakıp "Aaa baksana Enes" falan diyor sağı solu gösteriyordu. Bu sefer hostesler güzel olduğundan uyumam uzun sürdü ama ondada uyumuştum. Uyumak. Uyku. Yolculuk dendiği zaman benim için akla gelen tek şey diyebilirim. Buda böyle anımdı, sizlerle paylaşmak istedim.

Yorumlar

  1. Hahah ben hayatta uyuyamam... Yolculuklarda (gece, gündüz fark etmez) otobüste herkes uyur bi ben kalırım :D olmuyo uyuyamıyom yani :D Saygıyla eğiliyorum uyuyabilenlerin önünde tebrikler valla :D

    YanıtlaSil
  2. Uçağa ilk bindiğinizde yanınızda zıpır bir arkadaşınızın olması kadar kötü bir şey yoktur bence... Benim yanımdaydı türbülansa girdiğimzide uçak baya sarsıldı ve arkadaş p.çlik yapacak ya "Allah Allah normalde de türbülans olur da hiç bu kadar kötü olmadı, hayırdır inşallah sıkı tutun sen" demesin mi bana.. O anki ruh halimi anlayamazsınız :D :D

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Uçak korkusu yaşamadığımdan sadece tahmin edinmekle yetinebiliyorum. Fakat iyi olmadığı kesin. Hele ki geri dönüşü olmayan ana girdiğiniz de :D

      Sil

Yorum Gönder