Muhammed Enes Ekinci

Yazmak ya da yazmamak, işte bütün mesele bu.

Dün gece yine elim klavyeye kaymaya başlayınca, bu sefer bir metin yerine şiir yazayım dedim. Yazdım da. Güzel oldu olmadı. Ben yine içimde olup biten ne varsa döktüm. Yani öyle umuyorum.

Bir kaç satır bir şey karalamak istedi canım. Bir şeyler yazmak. Bir anımı aktarmak, kısa bir hikaye yazmak. Başladım bile yazmaya. Daha ne yazacağıma tam karar vermiş değilim. Bu kararı vermek için başladım zaten şu satırlara. Yazarken veririm kararımı diye.

Az önce bir şey fark ettim. Bundan bir on beş dakika kadar önce izlediğim diziyi duraklatıp mutfağa gittim. Su koyup kahvemi hazırladım. Suyun kaynamasını beklemek için odama, bilgisayarıma geri geldim. Uzun zamandır kitap okumadığımı fark etmiştim bu gün. Hazır videoyu durdurmuşken okuyabileceğim bir kitap var mı diye biraz araştırayım dedim. Bilim Kurgu kategorisi iyi gidebilirdi. MARSLI diye bir kitapa rastladım. Tam URL'sini almış kendi facebook hesabımdan üzerinden paylaşacaktım ki çat, mavi ekran hatası ile karşılaştım. Bilgisayarı hemen kapatmak yerine mutfağa gittim ve kahvemi hazırlayıp geri geldim.