Az önce bir şey fark ettim. Bundan bir on beş dakika kadar önce izlediğim diziyi duraklatıp mutfağa gittim. Su koyup kahvemi hazırladım. Suyun kaynamasını beklemek için odama, bilgisayarıma geri geldim. Uzun zamandır kitap okumadığımı fark etmiştim bu gün. Hazır videoyu durdurmuşken okuyabileceğim bir kitap var mı diye biraz araştırayım dedim. Bilim Kurgu kategorisi iyi gidebilirdi. MARSLI diye bir kitapa rastladım. Tam URL'sini almış kendi facebook hesabımdan üzerinden paylaşacaktım ki çat, mavi ekran hatası ile karşılaştım. Bilgisayarı hemen kapatmak yerine mutfağa gittim ve kahvemi hazırlayıp geri geldim.
Tam bu esnada kitap mevzusunu bir kez daha düşündüğümden kahvemi kitaplığıma koyup elimin altında bulunan kitapları incelemeye başladım. İlk gözüme çarpan Sherlock Holmes olmuştu. Elime aldığım ilk kitabını yalayıp yutmuş olsam da ikinci kitabı beni çok baydığından direkt olarak es geçmiştim. Sonra HİÇ adlı kitabı gördüm. Harika bir kitap olmasa da okurken iyi vakit geçirdiğim aklıma geldi. Yerine koyup devam ettim. Efendimiz (s.a.v) ile alakalı bir kitap vardı fakat boyutu çok küçük baskısı da hoşuma gitmediğinden onuda geri koydum. Çılgın Türkler'e gelmişti ki sıra hiç zaman kaybetmeden onuda es geçtim. O kitabı herkesten duymuştum "Harika okumalısın okumadın mı nasıl okumazsın" gibi şeyler. Bende hiç okumadım. Okumayıda düşünmüyorum. Sonra bir kitaba denk geldim. Önce İslam'i bir kitap sandım fakat alakası bile yokmuş. Kapağında bir mühür damgası, hemen üzerinde The Secret yazıyordu. Yani "Sır". Kitabı aldığım gibi arkasına baktım. "Amaçlarınızı ulaşmak için bu kitabı kullanmaya başlayabilirsiniz. Yaşamınızda ki herhangi bir şey için bir cevap, bir rehber arıyorsanız, sorunuzu sorun, cevap alacağınıza inanın ve bu kitabı rastgele açın." İşte bu kelimelerin ardından aklıma ilk olarak sorumu getirdi. Aşk hayatım karışıktı. Platonik bir çıkmaza girmiştim. Direkt kitabı açtım. Önüme gelen sayfa yeni bir konunun başlangıcıydı. Konu ise ; İlişkilerin Sırrı
Tesadüflere inanmayan biriyim. Önce tüylerim diken diken oldu. Mavi ekran hatası halen dururken bilgisayarımı kapatıp tekrar açtım ve yatağıma oturup "Bunu okumalıyım" dedim. Okudum da. Elbette kitabı değil. O bölümü ki 5-10 sayfa bir şeydi. Hazır kahvemde varken, bir kaybım olmaz dedim.
Okuduğum her satır, beni anlatıyordu. Çıkardığım tek özet ise şuydu;
İstekleriniz ile yaptıklarınız çelişiyorsa, asla gerçekleşmeyecektir.
Kurduğum onca hayal, onca rüya, hepsi bunlardan ibaretti. Ciddi bir sonuç elde etmek için adım atmaktan sürekli korkuyor ve çekiniyordum ve bu kitap bunu yapmamam gerektiğini bir kaç örneği ile yüzüme tokat gibi vurdu.
Elbette bu ilişkiler içinde geçerli değil. Her ne kadar başlık İlişkilerin Sırrı'da olsa, hayatımızda ki çoğu şey için geçerli. Benim için güzel bir anı olarak kalacak bu. Eğer unutursam, hafızamı tazelemek için buraya yazdığım satırları okuyacağım.
Tam bu esnada kitap mevzusunu bir kez daha düşündüğümden kahvemi kitaplığıma koyup elimin altında bulunan kitapları incelemeye başladım. İlk gözüme çarpan Sherlock Holmes olmuştu. Elime aldığım ilk kitabını yalayıp yutmuş olsam da ikinci kitabı beni çok baydığından direkt olarak es geçmiştim. Sonra HİÇ adlı kitabı gördüm. Harika bir kitap olmasa da okurken iyi vakit geçirdiğim aklıma geldi. Yerine koyup devam ettim. Efendimiz (s.a.v) ile alakalı bir kitap vardı fakat boyutu çok küçük baskısı da hoşuma gitmediğinden onuda geri koydum. Çılgın Türkler'e gelmişti ki sıra hiç zaman kaybetmeden onuda es geçtim. O kitabı herkesten duymuştum "Harika okumalısın okumadın mı nasıl okumazsın" gibi şeyler. Bende hiç okumadım. Okumayıda düşünmüyorum. Sonra bir kitaba denk geldim. Önce İslam'i bir kitap sandım fakat alakası bile yokmuş. Kapağında bir mühür damgası, hemen üzerinde The Secret yazıyordu. Yani "Sır". Kitabı aldığım gibi arkasına baktım. "Amaçlarınızı ulaşmak için bu kitabı kullanmaya başlayabilirsiniz. Yaşamınızda ki herhangi bir şey için bir cevap, bir rehber arıyorsanız, sorunuzu sorun, cevap alacağınıza inanın ve bu kitabı rastgele açın." İşte bu kelimelerin ardından aklıma ilk olarak sorumu getirdi. Aşk hayatım karışıktı. Platonik bir çıkmaza girmiştim. Direkt kitabı açtım. Önüme gelen sayfa yeni bir konunun başlangıcıydı. Konu ise ; İlişkilerin Sırrı
Tesadüflere inanmayan biriyim. Önce tüylerim diken diken oldu. Mavi ekran hatası halen dururken bilgisayarımı kapatıp tekrar açtım ve yatağıma oturup "Bunu okumalıyım" dedim. Okudum da. Elbette kitabı değil. O bölümü ki 5-10 sayfa bir şeydi. Hazır kahvemde varken, bir kaybım olmaz dedim.
Okuduğum her satır, beni anlatıyordu. Çıkardığım tek özet ise şuydu;
İstekleriniz ile yaptıklarınız çelişiyorsa, asla gerçekleşmeyecektir.
Kurduğum onca hayal, onca rüya, hepsi bunlardan ibaretti. Ciddi bir sonuç elde etmek için adım atmaktan sürekli korkuyor ve çekiniyordum ve bu kitap bunu yapmamam gerektiğini bir kaç örneği ile yüzüme tokat gibi vurdu.
Elbette bu ilişkiler içinde geçerli değil. Her ne kadar başlık İlişkilerin Sırrı'da olsa, hayatımızda ki çoğu şey için geçerli. Benim için güzel bir anı olarak kalacak bu. Eğer unutursam, hafızamı tazelemek için buraya yazdığım satırları okuyacağım.
Yorumlar
Yorum Gönder