Şu sıralar kendimi çok avutur oldum. Ne zaman daralsam, ne zaman stajdan ve okuldan sıkılsam kendi kendime "Az kaldı" diyorum. Son sene hiçte rahat geçmedi. Staj, dershane, okul, YGS stresi derken iğrenç bir dönem geçirdim. He birde bunların arasına aşk acısını da sıkıştırmayı başardım elbette. Haftalar kaldı mezun olmamıza. Lise hayatını tamamen geride bırakmamıza. Şöyle durup, "Vay be, lisede bitti" dememize sadece haftalar kaldı. İçim dışıma sığmıyor. Bir yandan da üzülüyorum. Dostlarımdan ayrılacağım. Elbette onlarla görüşmeye devam edeceğim ama eskisi gibi olmayacağı kesin. Hepsi benim için çok kıymetli. 4 yıldır can ciğer olduğum insanlar.
Üniversite heyecanı sarıyor bir yandan. Ben bu sene pek bir şeyler ümit etmiyorum, kendimi tamamen seneye yapacağım çalışmaya adapte etmiş durumdayım. Bu sene elimdekileri öne bile sürmedim. Yatarak YGS'yi geçtim. LYS için kılımı bile kıpırdatmıyorum. Fakat seneye oyun sırası bende olacak. Planlarım var elbette. Seneye eski Enes olarak girmemek için sıkı bir yaz tatili geçireceğim. Before - After sürecine sokacağım kendimi. Kısaca zayıflayacağım.
Ben kendimi bildim bileli şişmanım. Yani yüzü tombul, göbekli, yağlı, iğrendiniz mi? Böyle biriyim. Çoğu kişi "Boyuna göre kilon normal" falan dese de maalesef değil. Onlara da "Değil abi" demekten dilimde tüy bitti. Şişmanım. Ben kabul ettim. Sizin de kabul etmeniz için neden çaba sarf etmem gerekiyor anlamış değilim.
Sağlam kafa, sağlam vücutta olur. Kilo bu gün her şeye dert. En başta aşırı terleme, rahat hareket edememe, ani hareketlerde bir yerini sakatlama riski. Esnek değil sonuçta vücut. Bu yaz elimden geleni yapacağım ve gözle görülür şekilde bir fark oluşturmak için ter atıp duracağım. Spor salonuna falan gitmeyi düşünmüyorum. Sürekli yürüyüp koşacağım. Bunun için Trakya'nın en büyük parkına da sahibiz. Büyük bir yürüme alanı mevcut. Kulaklık, eşofman, yürüyüş ayakkabısı ve işlem tamam.
Aklımda bu yaz işe girip çalışmak olsa da 8-9 aydır staj yaptığımı fark edip bir anda üşendim. Yani bence bu kadar çalışmak yeterdi. 3 ay kafa dinlemeli, kitap okumalı, zayıflamaya odaklanmalıydım.
Şimdiden kitap okumaya başladım. O eski tempoma kavuşmam için gereken bu. Çok hızlı okuyorum kitabı. Diyebilirsiniz, "Hızlı okuyup bir bok anlamayanlardansın" kesin diyede, maalesef. Anlıyorum da. Anlamadığım yerleri tekrar üstünden geçen, üşenmeyen biriyim. Hızlı okumak elimde olan bir şey değil. Bünye alışmış bu tempoya okuyor. 3-4 saat içerisinde 300 sayfa kadar okuyabildiğimi fark ettim. Elbette bu 3-4 saat aralıksız bir süreç değil. 2 günlük zaman dilimi içerisinde kitaba ayırdığım toplam zamanı bahsediyorum. Belki de daha fazladır. Ya zaten marifet hızlı okumak falan demiyorum. Aman yanlış anlamayın. Demek istediğim, bu yazın sonuna doğru ayda en az 2 kitap bitirmeyi hedefliyorum. Çok fazla okuyacağım. Bu kitaplar beni içine alıp götürecek kitaplar olacak. Bilgilenmekten ziyade, zevk almak için okuyacağım. Bu yüzden de bir ay içerisinde 2'den fazla kitaba ulaşabilirim diye tahmin ediyorum.
Ayrıca bu kadar çok okumamda ki diğer bir hedefte kelime haznem ve sözelimi geliştirmek. Yazmayı seven biri olduğumu da göz önüne alırsak, yazın sonunda zayıflamış, bolca kitap okumuş, kendi hikayesini yazmaya başlamış biri olmayı hedefliyorum.
Hikaye yazmayı çok seviyorum fakat kendi yazdığım hikayelerde ki en büyük eksiklik kendini tekrar eden kelimeler ve betimlemenin az olması. Bu fazla kelimeye sahip olmadığımdan kaynaklı. Bu yüzden her noktaya değinebilecek kitaplar okumakta özen göstereceğim. Kimi kitap bilim-kurgu üzerine olacakken kimiside orta çağda geçen fantastik bir kitap olacak. Bu farklılıkların bana bir şeyler katacağından eminim.
Ayrıca bu ay içerisinde resmi olarak 18'ime giriyorum. 20 Mayıs doğum günüm. Fakat ben adeti bozmayacağım ve 19 Mayıs'ta, Salı günü, okulların tatil olduğu bu gün içerisinde dostlarımla bir kutlama yapacağım. Bu kutlamada ki amaç doğum günümden ziyade bir araya gelmek. Sağ olsun doğum günüm de okulun bitmesine yakın bir tarih olduğu için bizim toplanmamıza vesile oluyor. Çünkü son toplanmamız olabilir. Yazın kim kimi görecek ki, herkes dağılacak. Kimisi tatil, kimisi tam zamanlı çalışacak, kimisi memleket yolcusu olacak. Bizde doğum günü bahanesi ile bir araya gelip son kez ortalığın malum yerine koyacağız. Dağıtacağız, eğleneceğiz.
Bu arada şuan okuduğum kitabın adı MARSLI. Kitap mükemmel. Kesinlikle sürükleyici. Ayrıca çok fazla bilimsel-teknik terimde içeriyor. Bazı yerlerini anlamakta çok zorlanıyorum. Yinede belli bir yapı üzerinden devam ettiği için teknik detayları anlamasanız da konuya fazlası ile hakim olabiliyorsunuz. Şuana kadar okuduğum en iyi kitap demem zor, benim kalbimi kazanan kitap Olasılıksız oldu ve öylede kalmaya devam edecek gibi. Fakat bu kitabında hakkını vermek lazım. Benim için 2. sıraya yerleşti bile.
Neyse, çok yazdım gibi ki bu kadarını okuyacak bir okuyucum olduğuna emin bile değilim.
Başka bir yazıda görüşmek üzere, kendine kötü davranma! :)
Üniversite heyecanı sarıyor bir yandan. Ben bu sene pek bir şeyler ümit etmiyorum, kendimi tamamen seneye yapacağım çalışmaya adapte etmiş durumdayım. Bu sene elimdekileri öne bile sürmedim. Yatarak YGS'yi geçtim. LYS için kılımı bile kıpırdatmıyorum. Fakat seneye oyun sırası bende olacak. Planlarım var elbette. Seneye eski Enes olarak girmemek için sıkı bir yaz tatili geçireceğim. Before - After sürecine sokacağım kendimi. Kısaca zayıflayacağım.
Ben kendimi bildim bileli şişmanım. Yani yüzü tombul, göbekli, yağlı, iğrendiniz mi? Böyle biriyim. Çoğu kişi "Boyuna göre kilon normal" falan dese de maalesef değil. Onlara da "Değil abi" demekten dilimde tüy bitti. Şişmanım. Ben kabul ettim. Sizin de kabul etmeniz için neden çaba sarf etmem gerekiyor anlamış değilim.
Sağlam kafa, sağlam vücutta olur. Kilo bu gün her şeye dert. En başta aşırı terleme, rahat hareket edememe, ani hareketlerde bir yerini sakatlama riski. Esnek değil sonuçta vücut. Bu yaz elimden geleni yapacağım ve gözle görülür şekilde bir fark oluşturmak için ter atıp duracağım. Spor salonuna falan gitmeyi düşünmüyorum. Sürekli yürüyüp koşacağım. Bunun için Trakya'nın en büyük parkına da sahibiz. Büyük bir yürüme alanı mevcut. Kulaklık, eşofman, yürüyüş ayakkabısı ve işlem tamam.
Aklımda bu yaz işe girip çalışmak olsa da 8-9 aydır staj yaptığımı fark edip bir anda üşendim. Yani bence bu kadar çalışmak yeterdi. 3 ay kafa dinlemeli, kitap okumalı, zayıflamaya odaklanmalıydım.
Şimdiden kitap okumaya başladım. O eski tempoma kavuşmam için gereken bu. Çok hızlı okuyorum kitabı. Diyebilirsiniz, "Hızlı okuyup bir bok anlamayanlardansın" kesin diyede, maalesef. Anlıyorum da. Anlamadığım yerleri tekrar üstünden geçen, üşenmeyen biriyim. Hızlı okumak elimde olan bir şey değil. Bünye alışmış bu tempoya okuyor. 3-4 saat içerisinde 300 sayfa kadar okuyabildiğimi fark ettim. Elbette bu 3-4 saat aralıksız bir süreç değil. 2 günlük zaman dilimi içerisinde kitaba ayırdığım toplam zamanı bahsediyorum. Belki de daha fazladır. Ya zaten marifet hızlı okumak falan demiyorum. Aman yanlış anlamayın. Demek istediğim, bu yazın sonuna doğru ayda en az 2 kitap bitirmeyi hedefliyorum. Çok fazla okuyacağım. Bu kitaplar beni içine alıp götürecek kitaplar olacak. Bilgilenmekten ziyade, zevk almak için okuyacağım. Bu yüzden de bir ay içerisinde 2'den fazla kitaba ulaşabilirim diye tahmin ediyorum.
Ayrıca bu kadar çok okumamda ki diğer bir hedefte kelime haznem ve sözelimi geliştirmek. Yazmayı seven biri olduğumu da göz önüne alırsak, yazın sonunda zayıflamış, bolca kitap okumuş, kendi hikayesini yazmaya başlamış biri olmayı hedefliyorum.
Hikaye yazmayı çok seviyorum fakat kendi yazdığım hikayelerde ki en büyük eksiklik kendini tekrar eden kelimeler ve betimlemenin az olması. Bu fazla kelimeye sahip olmadığımdan kaynaklı. Bu yüzden her noktaya değinebilecek kitaplar okumakta özen göstereceğim. Kimi kitap bilim-kurgu üzerine olacakken kimiside orta çağda geçen fantastik bir kitap olacak. Bu farklılıkların bana bir şeyler katacağından eminim.
Ayrıca bu ay içerisinde resmi olarak 18'ime giriyorum. 20 Mayıs doğum günüm. Fakat ben adeti bozmayacağım ve 19 Mayıs'ta, Salı günü, okulların tatil olduğu bu gün içerisinde dostlarımla bir kutlama yapacağım. Bu kutlamada ki amaç doğum günümden ziyade bir araya gelmek. Sağ olsun doğum günüm de okulun bitmesine yakın bir tarih olduğu için bizim toplanmamıza vesile oluyor. Çünkü son toplanmamız olabilir. Yazın kim kimi görecek ki, herkes dağılacak. Kimisi tatil, kimisi tam zamanlı çalışacak, kimisi memleket yolcusu olacak. Bizde doğum günü bahanesi ile bir araya gelip son kez ortalığın malum yerine koyacağız. Dağıtacağız, eğleneceğiz.
Bu arada şuan okuduğum kitabın adı MARSLI. Kitap mükemmel. Kesinlikle sürükleyici. Ayrıca çok fazla bilimsel-teknik terimde içeriyor. Bazı yerlerini anlamakta çok zorlanıyorum. Yinede belli bir yapı üzerinden devam ettiği için teknik detayları anlamasanız da konuya fazlası ile hakim olabiliyorsunuz. Şuana kadar okuduğum en iyi kitap demem zor, benim kalbimi kazanan kitap Olasılıksız oldu ve öylede kalmaya devam edecek gibi. Fakat bu kitabında hakkını vermek lazım. Benim için 2. sıraya yerleşti bile.
Neyse, çok yazdım gibi ki bu kadarını okuyacak bir okuyucum olduğuna emin bile değilim.
Başka bir yazıda görüşmek üzere, kendine kötü davranma! :)
Yorumlar
Yorum Gönder