Ana içeriğe atla

Umut ve Gelecek

Siz hiç umudunuzu yitirdiniz mi? Karamsarlığa kapıldınız mı? Elbette. Belki de defalarca. Tıpkı benim gibi. Bu herkesin yaşayabileceği bir tecrübe. Fakat buna nasıl karşılık vereceğini bilmek, işte bu sizin farkınızı ortaya çıkarır. Umut geleceği simgeler. Var olan şeyler için umut duyguları besleyemeyiz çünkü. Olacak ve ya olabilecek şeyler için umut duyarız.

Geleceği düşünmek kafamda biriken onlarca soruyu, onlarca korku ve endişeyi tek seferde silip atmamı sağlıyor. Gelebileceğim noktayı, yapabileceklerimi, ne olacağımı düşünmek, hayal etmek beni motive ediyor. Beni sarmaya çalışan o karanlık duvarları yıkmamı sağlıyor. Buna umut diyoruz. Geleceğin parlak tarafına bakmak, iyi olan tarafına...

Sonra ne mi oluyor, içim umutla dolup taştıktan sonra yüzümde basit bir gülümseme oluşuyor ve kendime şunu söylüyorum; "Şimdi olmaması, asla olmayacağı anlamına gelmiyor."

Belki bu gün hayallerine kavuşmuş biri olmayabilirim ama bu asla olmayacağı anlamı gelmiyor. Baksana, klavyem yine kalemim oldu. Ne varsa dökmeye başladım. Umut ve gelecekten girdim, kim bilir nereye doğru gideceğim. Yazmaya sebep arıyor insan. İçini dökmeye. Bir başlık arıyor, tüm yazdıklarını tek bir yere toplayabilmek için. Ben burada topluyorum. Blogumda. Herkese açık bir şekilde.

Ama konuya dönelim değil mi? Fazla sapmamak lazım. Ne diyorduk, Umut, gelecek falan. Şu dönem benim için hem güzel hemde rahatsız edici. Yani nasıl oluyor böyle bilmiyorum ama oluyor işte. Bir an her şey mükemmel giderken, bir anda içimi neden olduğuna anlam veremediğim bir korku, endişe sarıyor. Sanki bir şey unutmuşum, kıymetli bir şey. Ya da kötü bir şey yapmışım gibi. Ama ortada bir şey yok, ondan da eminim. Peki ne bu içime giren dert, ona anlam veremiyorum.

Aslında aklımda bir kaç cevap varda, o cevapları kabul etmek nefsimin işine gelmiyor.
Anlayan anladı...

Benim hiç sevgilim olmadı. Bunu söylemekten de çekinmedim. Bazıları şaşırdı, bazıları benim gibi biri için normal buldu bunu. Kimisi eşcinsel falan olduğumu bile düşünmüş olabilir. Yani onlara da hak veremiyorum değilim. Sonuçta beni tanımadan yüzeysel olarak baktıklarında böyle bir kanıya varmalarını anlayabiliyorum. Yinede bir insanın hiç sevgilisi olmadı diye eşcinsel olarak düşünmek bence biraz fazla acımasız.

Burayı nereye mi bağlayacağım? Elbette el ele tutuşup gezen mutlu çiftlere. Onlara bakıp kıskanmıyorum değilim. Birbirlerine olan bakışlarını, samimiyetlerini. "Neden benim böyle bir şansım olmadı hiç, neden sevgilim olmadı" diye soruyorum kendime. Cevap açık ve net zaten. Ama oluyor işte abi, kalbim büzülüyor sanki. Ne göğe ne yere bakıyor gözlerim. Bomboş dalıyor öyle. Geleceğe gidiyor. Olabileceklere, yapabileceklerime, sahip olabileceğim şeylere.

Karanlık taraf bazen baskın çıkmaya çalışıyor. "Ya istediklerini elde edemezsen, bu kısmı niye düşünmüyorsun, biraz gerçekçi ol ve kendini hazırla" diyor. Ama ben kıçıma bile takmıyorum onu. Umut daha baskın çıkıyor benim bünyemde. Kötü olanı düşünmek, düşünmeyi bile düşünmek istemiyorum. Fazla ironik ve açıklamak için sayfalarca yazı yazmamız gereken bir cümle oldu ama sizlerin beni anladığını umuyorum.

Dostlar, abiler, ablalar, teyzeler, analar, babalar. Kulak verin sözlerime. Karamsarlığa düşmeyin, korkuya ve endişeye, hüzne kapılmayın. Kulağınıza gelen onca sese ve gözünüzün önünde geçen onca insana rağmen geleceğe odaklanın ve kopun dünyadan. Yapabileceğiniz güzel şeyleri hayal edin. Olabilecek en iyi şeyleri.

Umut, insanı motive eden en güçlü etken. Ona sıkıca sarılmak lazım. Yoksa kayboluruz, başarısız olmayı bile başaramayız. ( Yine ironi )

Yine saçmaladım. Ama hoşuma gidiyor, görüşmek üzere...

Yorumlar