Ana içeriğe atla

Bu Adam Bir Harika


Bu adam kim mi? Elbette Deadpool. Başka kim olabilirdi ki? Marvel'ın en düşük bütçeli film olma özelliğini taşıyan ve açılış haftasında hasılat rekoru kıran muhteşem adamdan bahsediyoruz. Tanıdığınız, bildiğiniz tüm o süper kahramanları unutun. Bu adam cidden süper, ama kahraman değil! Bu film için kesinlikle bir yazı yazmalıyım dedim ve şimdi buradayım. Ne yapıyorsanız yapmayı bırakın ve hala izlemediyseniz Deadpool'u izleyin. "İnternete düşsün öyle izlerim" falan diyorsanız sizin bileceğiniz iş. Ama ben sabredemedim ve ilk gün izledim. Kesinlikle değdi, her saniyesine, her anına değdi diyebilirim. Devam etmeden önce ise belirtmek isterim, yazı SPOİLER içeriyor.


Film kesinlikle çizgi romana sadık. Karşımızda oldukça şakacı, psikopat, vurdumduymaz, acımasız ve 4. duvarı aşıp izleyici ile konuşmayı ihmal etmeyen, yapımcıları eleştirmekten uzak durmayan bir Deadpool var. Evet, kendisi piç herifin teki ve bu ona çok yakışıyor.

Film başından sonuna kadar göndermeler ile dolu. O kadar dolu ki, sırf göndermeler için tekrar izlemeniz ve ya bunları çok iyi not eden insanların size hatırlatması gerekiyor. Bir kaç tane ile sınırlı değil çünkü. 127 saat adlı filmden tutun, yine Ryan Reynolds'un oynadığı Green Latern filmine kadar...

Ben filmi Türkçe dublaj olarak izledim. Gönül isterdi ki Türkçe alt yazı izleyeyim fakat pişman değilim. Türkçe dublaj çok başarılıydı bence. Küfürler, şakalar mükemmeldi. Hatta filmden daha fazla zevk almamı sağladı. Bizim gibiler için alt yazı okumak standart bir prosedür olsa da, bazen alt yazı okumak aksiyondan bir nebze kopmanıza sebep olabiliyor. Gözünüzün sürekli alta kayması vs. Bu yüzden başarılı bir dublaj da tercih edilebilir. En çok korktuğum sansürün fazla olması olacaktı. Ama korktuğum başıma gelmedi. Küfürler havada uçuşuyordu.



Cinsel içerikli, kan dolu sahneler de yerindeydi. En yarıldığım sahne Deadpool'un otobanda ki çatışma sahneleri arasında bulunuyor. "Senin matematik hocanı s*keyim" dediği kısım karnıma ağrılar sokmuştu. İşte o an, "Abi bu film mükemmel" hissiyatı oluştu içimde.

Hikaye belli bir çizgi üzerinde ilerlemiyor. Bunu baştan belirteyim. Bir anda kendinizi bir taksinin arka koltuğunda oturmuş camdan dışarıyı seyreden Deadpool'u izlerken buluyorsunuz. Tam çatışmanın ortasında sizi hikayenin nasıl bu noktaya geldiğini gösteren kısımlar devreye giriyor ve karakterimizin doğuşunu, nasıl bu hale geldiğini yavaşça öğrenmeye başlıyoruz. Normalde bu tarz geriye dönüşler benim için sıkıcı olurdu. Fakat kostümün dışında da, Deadpool olmadan önce ki hali ile Wade Winston Wilson bizleri yeterince tatmin edip güldürdü. Yani bu kadar çatlak olmasına şaşırmamalı Deadpool'un. Bu hale gelmeden önce de pek normal biri değilmiş.

Aşık olduğu kadını tanıdık, onunla yaşadığı o toz pembe günleri, Hatunun göğüslerini BOBIIEEESSSS! Neyse... Deadpool gibi bir çatlağın sevdiği kadında anca onun kadar çatlak olmalı. Öyle de oldu zaten. Onun kadar konuşkan, hırçın, inanılmaz derecede sexy bir hatun.



Gelelim Wolverine meselesine, filmde Hugh Jackman'da görünecek diye bazı duyumlar almıştık. Bir çok fan sayfasında, sitede yer aldı bu konu. Herkes bir hevesle bir kaç saniye olsa bile Wolverine'i göreceğiz abi diye heves etti. Ne mi oldu? Tüm bu beklentiler Deadpool filmine yakışır bir şekilde son buldu elbette. Hugh Jackman'in göründüğü sahnelerde salon kahkahaya boğuldu. Nasıl göründüğünü çok merak ediyorsanız filmi izleyebilirsiniz. Ben bunu anlatmak istemiyorum. Çünkü yaşanması gerekiyor!

Genel itibari ile muhteşem bir filmdi. Hiç sıkılmadan sizi içine çeken, güldüren, fazlası ile güldüren, aksiyon dolu bir yapımdı. Deadpool ortalığı kırdı geçti. Daha ilk film vizyona girmeden ikinci filminin geleceğine dair çıkan haberler ise insanları daha da mutlu etti. Yapımcılar filmden beklediği sonucu alacağına canı gönülden inanmış olmalı. Ki haklılar da.

Şunu da eklemek istiyorum. Deadpool şuana çıkan tüm Marvel filmlerini açılış haftasında ezdi geçti. Hemde ezici bir üstünlük ile. 134.000.000$ gibi bir rakamdan bahsediyorum. Gerisini siz düşünün ki bu sadece açılış haftası!

Umarız bu para ile diğer filme daha fazla bütçe ayırırlar. Filmin sonunda ise sürpriz bir sahne daha var. Klasik Marvel filmlerinde olduğu gibi. Burada Deadpool ikinci filmden bir kaç tüyo veriyor. Bu tüyolar arasında takipçilerini en çok heyecanlandıran ise "Cable" isminin geçmesi. Cable hakkında fazla bilgim olmadığından ilk duyduğum da tepki vermemiştim. Ama son günlerde Deadpool hakkında biraz daha araştırma yaptığım için ne kadar önemli bir karakter olduğunu fark etmem geç sürmedi.

Elbette Cable'da, Wolverine vakası gibi olabilir. Sinemadan bir arkadaşım "Abi adamın ismi Cable yani yapacakları şakayı düşünemiyorum" dedi. ( Cable = KABLO ) Cable oynatacağız diye karşımıza bir elektrik kablosu çıkartma ihtimalleri de yok değil!

Yazıma burada son veriyorum. Film hakkında aklımdan geçen ne varsa yazdım. Eksik olduğuna eminim. Daha konuşulacak bir çok ayrıntı var. Ben yüzeysel davrandım diyebilirim biraz. Bu filmi izlemenizi şiddetle tavsiye ediyorum dostlar, abiler, ablalar.

Başka bir yazıda görüşmek üzere.


Yorumlar