Belki biliyorsunuzdur, belkide ilk defa duymuşsunuzdur. Önemi yok. Bir daha izleyebilir ve hiç izlemediyseniz zamanınızı kesinlikle bu filme ayırabilirsiniz. Çünkü bu film basit şeyleri anlatmıyor. Beyaz bir adamın zencilerin arasında nasıl yer kazandığını, bir kaç kavgayı anlatmıyor. Bu film bir çok şeyi anlatıyor. İzleyenlere gerçekten büyük dersler veriyor. Evet dostlat, 8 Mile, ünlü rapçi Eminem'in bir filmi ve muhteşem ötesi bir şey. Bu filmi bundan yıllar önce ablam vasıtası ile izlemiştim. Kendisi o zamanlar rape büyük ilgi duyuyordu bende ister istemez etkileniyor takip ettiği dinlediği şeyleri görüyordum. Ardından bu gece bu filmi bir kez daha izlemeliyim dedim ve çocuk aklım ile anlamadığım bir çok şeyi de anlamış oldum. Bundan sonrasında izlemediyseniz Spoiler yiyeceksiniz haberiniz olsun.
313 alan kodu ile tanınmış Detroit'teyiz. Rap savaşları, baktığınız her yerde siyahiler, 8 mil içerisine hapsedilmiş ve dışlanmış insanların hikayesi bu. Hepsinin ortasında beyaz adamımız Tavşan ( Eminem ) var tabi ki. Babası ortalar da yok, annesi kendi yaşlarında bir adamla yatıyor ve küçük dünyalar güzeli bir bacısı var bu Tavşan'ın. Sevgilisinden ayrılıp annesinin karavanına geliyor ve annesi ile sevgilisi yani Greg'i malum iş üzerindeyken yakalıyor. Klasik sorumsuz anne, başı boş zalımların eline düşmüş çocuk tiplemesi görsekte buralar da film 2002'den kalma abi. Bence çok normal o zamanlar için...
Tüm bunların içinde Tavşan dostu Future'ında gazı ile rap savaşlarına katılıyor ve daha ilk raundda tıkanıp rezil oluyor. Bunun psikolojisi onu ağır etkiliyor. Malum bir sürü siyah, anana bacına söven adama cevap veremiyorsun, oluşacak psikolojiyi biraz hayal et.
Bundan sonrasını hayal edebilirsiniz. Tüm bu olumsuzluklar karşısın da dimdik durmaya çalışan yiğit Tavşan'ın film boyunca mücadelesini, kardeşine olan merhamet dolu bakışlarını, annesi ile arasında ki garip ilişkiyi anlamaya çalışırken sevdiği kızın başkalarının elinde sabun olduğunu ve eski sevgilisinin "Aaa resmen yavşadı" modunda bir kezban olduğunu görüyoruz. Birde bu Tavşan eskisine gitmiş arabasını vermiş. Mal...
Neyse konudan fazla sapmayalım. Bu koca yürekli abimiz dayak yiyor, arkadaşları ile bir kaç olaya karışıyor, iş hayatı anasını beceren adam ile kapışması derken bok gibi gidiyor her şey.
Değinmek istediğim diğer bir husus ise Tavşan'ın arkadaş grubundan elemanımız DJ Iz. Adam gerçekten farklı. Her seferinde devrimci fikirleri ile bunu belli ediyor zaten. Dava adamı modunda. Diğerleri "para ve kaltaklar bizim olsun" oyununu oynarken o hala insanlara bir şeyler anlatma peşinde yinede eğlenceden geri kalmıyor.
Film siyahi kardeşlerimizin yaşantılarından, mücadele ruhundan, vazgeçmemekten ve bolca hırstan bahsediyor bizlere. Pes etmeyecek bir adamın neler yapabileceğinden. Dostluğun ne kadar önemli olduğundan. Dost acı söyler misali bir ders veriyor bizlere bu film ve bu filmde beyaz ırkçılığını daha çok görüyorsunuz hele ki son sahnelere doğru ama bu adam ( Tavşan ) kendisini orada ki herkese kabul ettirmeyi başarıyor ve ilk başta tıkandığı gibi büyük şampiyon olan rakibini de son oyunda tıkıyor. Adam konuşamıyor. Hatta bir ara ağlayacak gibi oluyor da sahneden iniyor.
O zaman ne yapıyorsunuz. Filmi izliyorsunuz. Bunca spoilerden sonra izlenir mi demeyin! Sırf o rap atışmaları için bile izlenir bu film dostlar. İşin özü de orada zaten. Özellikle alt yazı izleyin yoksa pek bir şey anlamazsınız. Zaten çeviriler de birebir olmasa da sizi tatmin etmeye yetiyor.
İyi seyirler.
Yorumlar
Yorum Gönder