Son 10 yıl içerisinde paralel evrenler, zaman da yolculuk, rüya içinde rüya derken bir çok paradoks ve beyin yakan film izledik. Bunların neredeyse hepsi muhteşem yapıtlardı ve izlerken tırnaklarımızı yememize, resmen yaşadığımız dünyadan kopmamıza sebep olmuştu. Yani bende öyle oldu sizi bilemem şimdi. Bu filmde işte onlardan biri. Okunuşu ise sanırsam "iark." Ağır spoiler vereceğim haberiniz olsun. Film de öyle bir film ki, en küçük bilgi tüm heyecanı kaçırabilir.
Netflix imzası var filmde her şeyden önce. Bu bile izlemeniz için yeterli bir sebep. Sonuçta adamlar kaliteli işler yapıyor. Onları övmeye gerek yok. Birde yazardan yönetmen falan da bahsetmeyeceğim. Kimse bunları umursamıyor çünkü. Ben zaten ne zaman baksam unutuyorum isimlerini. İsim hafızam da çok kötü ayrıca.
Başrol oyuncularımız dan birisi çok tanıdık. Kendisi The Flash dizisinde Firestorm karakterini canlandırmış ve sonra hakkı rahmetine kavuşmuş olan bir abimiz. Robbie Amell. Baştan belirtmek istiyorum. Adam filme hiç yakışmamış. Oynadığı karaktere hiç ısınamadım. Yani rol yaptığı çok belli olan bir oyuncu sizce ne kadar iyi bir oyuncudur? Şaka şaka, adam güzel oynuyor. Tipi uymamış filme. Bence onun yerine Leonarda Dicarprio oynamalıydı. Inception gibi bir filmden sonra böyle bir filmde oynarken fazladan rol yapmasına gerek kalmazdı herhalde. Adamda paradoks yaşayacak insan tipi var bir kere.
Film ileri bir zaman da geçiyor. Şirketlerin savaşı, kaosa sürüklenmiş bir dünya, ölen insanlar, uzun süredir elma yememiş bir genç vs. derken her şey başlıyor bir anda. "Bismillah" demeden Renton ve Hannah eve giren yağmacılar tarafından esir alınıyor. Yağmacıların derdi Renton'ın parası. Başta her şey çok basit görünüyor. Keşke öyle olsa.
Çok detaya girmeye gerek yok. Renton bu yağmacılardan her kurtulmayı denediğin de ölüyor ve gün tekrar başa sarıyor. İlk başta bunları hatırlayan sadece Renton olurken bir kaç ölümden sonra Hannah'ta bir şeyler hatırlamaya başlıyor. Onlarından ardından yağmacı adamlardan Sonny'de her başa sarmada olanları hatırlıyor ve işler giderek daha karmaşık oluyor. Hannah aslında yağmacılar ile işbirlik içerisinde olan ve Torus şirketine karşı savaşan Bloc asileri ile beraber. Sonny ARQ'ı Torus şirketine vermek ve rahat bir yaşam için kendisini dost olarak göstermiş paralı bir asker.
Tüm bunlar olurken ARQ'ın ne olduğunu daha iyi anlıyorsunuz. Renton bir mühendis. ARQ'ı yapan o. Onu yapma amacı ise sınırsız enerji üretmek. Fakat işler sandığından daha da garipleşiyor ve ARQ zamanı geriye alabilen, çok güçlü enerji boyutlarına ulaşacak bir makine haline geliyor. Fizik bilgim çok azdır yani ben böyle anladım. Renton ise günler geriye sarmaya başladığın da ARQ'ın bu marifetinden haberdar oluyor.
Bundan sonrası cidden ağır spoiler olur zaten filmin amına koydum tüm heyecanlı kısımlarını anlattım. Bu kadar okuduktan sonra izlerseniz zevk alabilir misiniz bilmiyorum. Ben şahsen almazdım. Yine de izlerdim ama...
Tüm film küçücük bir evde geçiyor. Mekanlar hep aynı. Karakterler hep aynı. Efekt gerektirecek fazla bir olay yok. Oyuncuların çoğunu daha önce hiç görmemiş ve gördüyseniz de hatırlamıyor olabilirsiniz. Ben 10 üzerinden 9 verdim. Puan verirken çok kasmıyorum etkilediyse beni basıyorum. Umurum da değil gerisi.
Başka bir inceleme de görüşmek üzere artık.
Yorumlar
Yorum Gönder