Ana içeriğe atla

Logan


Hüzünlüyüz, gözler yaşlı. Kalbimiz buruk. Peki neden mi? Çünkü Hugh Jackman son kez Logan karakterine can veriyor. Bunu bilerek filme girmek içimizde bir şeylerin yarım kalmasına sebep oldu. Falan filan derken; söylediklerimin üçte birini hissetmedim. Wolverine, yani Logan benim sevdiğim bir karakter fakat hastası değilim. Hugh Jackman gerçekten güzel oynasa da son kez oynaması da umurumda değil abi. Ben daha çok elinden çıkan pıçahları seviyorum ve eminim ki o pıçahları daha çok göreceğiz. Bu yüzden kafaya takmaya gerek yok. Şimdi gelelim filme...

Bol aksiyon bekliyorsanız bu film sizi tatmin etmeyecek. Çünkü karşımızda dramatik işlenmiş bir Logan filmi bulunmakta. Yaşlı, zayıf, nerde o eski günler dedirten bu Logan hala aksi, nalet ve agresif. Bir insan yedisinde ne ise yetmişinde de o abi. Hiç değişmemiş adamın kafası. "Fuck, shit" diye gidiyor zaten film. Bundan sonrasında bolca SPOİLER olacak haberiniz olsun.

Charles bunamış. Geçirdiği nöbetler ile kitle imha silahı haline gelen bu güçlü beyin Logan'ın gözetimi altında duruyor. Sakinleştirici iğneler, ilaçlar. Alzheimer olmuş adam. Ara sıra kafa gidiyor belli. Son çıkan X-MEN filminden de tanıdık bir karakterimiz var. Logan'ın yokluğunda Charles'in yanında duruyor ve onunla ilgileniyor. Kim bu abimiz? Caliban! Bir iz sürücü. Kendisi hakkında fazla bir bilgim yok. Çizgi roman okuyanlar daha iyi bilir bu abimizi.

Meksikalı bir ablamızın Logan'ı bulması ile başlıyor her şey. Karı inatçı. "Gel götür al beni" diyor. Logan dinlemiyor. Yanında da küçük bir kızçe. Adı Laura. Tatlı bir şey. Olaylar gelişiyor falan filan derken bu Laura gizlice Logan'ın limuzine atlayıp saklandıkları yere geliyor. Sonra kötü adamlar çıkıyor ortaya. "Kızı ver" diyorlar. Logan'da yaşlı tabi kız mız görmemiş, "Ne kızı olum s.gidin" diyor. Adamlar dinlemiyor. Logan ne bok olduğunu anlamıyor. "Hayırdır olum" derken bunlar adama gider yapıyor, bu kötü adam da "Siz beni boş teneke mi sandınız ulan" diyip arkasını çağırıyor.

Sonra aboov kız bildiğin dişi aslan. Parça pinçik ediyor. Kafa mafa kesiyor, adamların bağırsaklarını boyunlarına falan doluyor. "Ayy çok tatlı" derken beynini dağıttığı adamlar yüzünden mideniz falan bulanıyor. Peki bunları nasıl yapıyor? Oda tıpkı Logan gibi, ellerinden ve ilginç bir şekilde ayağından çıkan pıçah ile. Evet yanlış duymadınız. Kızın elinden iki, ayağından bir tane pıçah çıkıyor. Avrat cinsinden olduğu için onu geliştiren bilim adamlarımız böyle bir tercihte bulunmuş.

Kızda laftan anlamayan, Logan gibi inatçı bir şey. Sürekli hırlamalar. Çığlıklar. Kızın annesi sandığımız Meksikalı karının telefonunda ki bir video ile tüm gerçekleri öğreniyor Logan. Bir hastanede genetik olarak geliştirilen özel çocuklar asker olmak için eğitiliyor fakat deney başarılı olmuyor. Laura gibi onlarca çocuk başarısız deney sonucu öldürülecekken hemşirelerin de yardımı ile hastaneden kaçmayı başarıyorlar. Bu hemşire de bu kızı sahiplenip onu koruyor, bu yüzden Logan'dan yardım istiyor. Tabi başta söylemedim, hemşire ablamız daha filmin başların da hakkı rahmetine kavuşuyor.

Logan bir afallıyor tabi. Charles her ne kadar bunamış olsa da hala bir rehber, öğretmen edası ile Logan'a yeni şeyler katmaya devam ediyor. Filmin kalanını anlatmaya gerek yok. Olaylar bu şekilde gelişiyor ve Logan ile Laura'nın macerası başlıyor kısaca.

Evrene gelirsek, çizgi romanını okumamış biri olarak aklımda çok soru işareti kaldı diyebilirim. İnsanlar mutantları yok etmek yerine onları silah olarak kullanmaya çalışıyor bu tamam. Bir çok mutant aynı zamanda öldürüldü buda tamam ama yeterli değil. Okul, diğer elemanlar, Onlar nerede abi. Deadpool nerede kardeş.(!)

Gelelim diğer detaylara. Filmde efekt yok denecek kadar azdı. Sanki bir çizgi roman karakterini değil, hayatı mahvolmuş fakat özel güçleri olan bir adamı izledik. Dramatik unsurlar çok ön plandaydı. Logan ile Laura arasında ki ilişki ana esastı. Kız normal çocuklar gibi doğmayıp bir laboratuvarda geliştirildiğinden çok yetenekli ve zekiydi.

Düz aksiyon sahnelerinden ibaretti film. Buda gerçekçilik açısından önemli bir faktördü. Öyle ahım şahım patlamalar, kapışmalar görmedik. Zaten belirttiğim gibi, toplasanız üç ve ya dört tane aksiyon sahnesi oldu. Karakterlerin derinliğini, oyunculukları tartışmaya gerek yok. Charles ve Logan vardı orada, Patrick Stewart ve Hugh Jackman'ı hiç göremedik.

Filmin sonunu sağ olsun bana önceden bir kaç ibne arkadaşım söylemişti. Tahmin edilebilir bir sonu vardı orası ayrı. Ha birde after credits sahnesini izleyemeden çıktım sinemadan hala ne olduğunu bilmiyorum. Bir ara sıkıldım hatta filmden. Daha çok aksiyon istiyoruz ulan!

Neyse, gidin izleyin. Falan filan. Şu efsane müzik ile veda ediyorum sizlere;

Yorumlar