Ana içeriğe atla

God Of War | Kitap İnceleme


Çocukluğumuzun en cesur ve güçlü kahramanlarından biri olan Kratos'un yolculuğunu esas alan God Of War tüm Dünya'da çok büyük bir hayran kitlesine sahip. Bende özellikle ilk okul ve orta okul çağlarım da bu oyuna ayrı bir ilgi duymuş, İngilizce olmasına rağmen hikayeyi anlamak, arka planda neler olduğunu daha iyi idrak edebilmek için dönemin popüler forumlarında oyunda ki tüm diyalogların Türkçe'ye çevrildiği metinleri defalarca okumuştum. O sırada çevremde ki çoğu oyuncu oyunun hikayesi ile alakalı sağdan soldan duyduğu uydurma detayları hikayenin ta kendisi sanarken bende sanki görevimmiş gibi o insanlara gerçek hikayeyi aktarmaya çalışmıştım. PS2 ile başlayan bu serüven, PS3 ile devam etmiş, Kratos'un Olimpos tanrılarına karşı olan kini ve nefreti tüm diyarı etkilemiş en sonunda ise kendisini öldürmesi ile son bulmuştu. Yinede biz oyunu sevenler olarak Kratos'un ölümü ile serinin rafa kaldırdığına hiç inanmamış hikayenin bir şekilde devam edeceğini ön görmüştük. Gerçekten bu bahsettiğim yıllar 3. oyunun çıktığı zamanlardı. Bu öyle iyi bir seriydi ki bitemezdi. Öyle de oldu. God Of War Ascension çıktı ama insanlara istediğini vermedi. Hikayenin devamını değil çok daha öncesini anlatıyordu. Dedik ki herhalde bu adamlar tanrıların ölümü, Olimpos'un yanışı ve Kratos'un intihar etmesi ile son bulan 3. oyunun devamına dair bir şeyler yapmayacak. Ta ki yeni oyun duyuruluna kadar. 

Yeni oyun ilk duyurulduğu zaman spoiler yememek için elimden ne geliyorsa yaptım. Oyunun tanıtım videolarına, fragmanlara bakmayı bile minimum seviye de tutmaya çalıştım. Çünkü bugüne kadar tüm oyunlarını büyük bir zevkle başkasının ellerinde izlemeden oynamış tecrübe etmiştim. Fakat yeni dönemde Youtube ile başlayan oyun videoları, gifleri, gruplarda ki memeler ile bu işin boyutu farklı bir noktaya taşınmıştı ve spoiler yememek gerçekten artık daha zordu. Oyun çıkmış, milyonlarca insan oynamış bitirmiş ve God Of War yılın en iyi oyunu seçilmişti, ben ise zerre spoiler yememiştim. Her şey gayet mükemmel gidiyordu.

"Bir gün bu oyunu oynayacağım ve her şeyi kendim tecrübe edeceğim" diyerek çıkışının üzerinden 2 yıl geçmesine rağmen hala tek bir videosuna bakmamıştım. Ama o gün hiç gelmedi. İstesem şuan oyunu satın alıp birde PS4 kiralayarak oynayabilirdim ama artık o hevesimde gitmişti. Çünkü oyun çıktığı dönem üniversiteydim ve boş vaktim hiç olmadığı kadar çoktu. Bir gün okuldan sonra PS4 kafeleri gezmiş oyunu aramış fakat hiçbir yerde bulamamıştım. Tam 4 kafeye bakmıştım ama hiçbir yerde yoktu. Bende bu oynama isteğimi bastırıp "Başka bir bahara" diyerek erteledim. Bu ertelemeler birbirini o kadar takip etti ki okul bitti işe başladım aradan çok uzun bir süre daha geçti.



En sonunda madem oynamıyoruz, gidelim kitabını alalım da hikaye de neler olmuş onu anlayalım dedim. Çok büyük umutlarım olmasa da özünde oyundan uyarlanmış bir roman alan God Of War kitabını aldım. Kitabı okumaya başlamamla da zaten beklediğim o sıkıcı ve yalın anlatım ile de çok hızlı karşılaştım. En nihayetin de sürekli birilerini deşen bir adamın oyununu kitaba uyarlamışlardı ve bu yüzden konuşulacak çok az mesele vardı. 

BUNDAN SONRA SPOİLER yiyebilirsiniz.

God Of War oyunlarında bir standart olan bulmacalardan düşman tiplerine, girdiği tüm boss dövüşlerine kadar her şey aktarılmıştı. Kratos'un baltasını hep aynı şekilde kullanıp düşmanlarını deşmesi ve oğlunun da sürekli "ahanda düşman acaba vurabilir miyim" kuşkusu ile bu dövüşlerde rol alması oldukça sıkıcı bir tarz ortaya çıkarmıştı. Benim kitapta aradığım ise zaten aklımda ki soruların cevaplarıydı. Kratos kuzeyde ne arıyordu. Nasıl oluyorda onun var olduğu evrende İskandinav tanrıları olabilirdi, 3. oyunda kendisini öldürmesine rağmen nasıl hayatta kalmıştı bunları öğrenmek istiyordum.

Ve ne yazık ki oyunda, yani kitapta bunların hiçbirine cevap verilmemişti. Kratos'un kendisini öldürdükten sonra nasıl sağ kaldığına ve başka tanrıların nasıl var olabildiğine dair mantıklı tek bir cevap yoktu. Mantıksız bir cevapta yoktu. Kısaca hiçbir cevap yoktu. Adam sanki kendisini hiç deşmemişte tüm o savaş ve katliamlardan sonra hepsini geride bırakıp yeni bir hayata başlamak için çıkmış Kuzey'de ki bu topraklara yönelmişti. Arada ki kopukluk, boşluklar muazzam derecede fazlaydı.



Hikayenin tüm özü oğlu ile arasında ki ilişki üzerine kurulmuş. Oğlunun aslında kim olduğunu anlaması ve babasının gerçek kimliğini öğrenmesini işleyen bu süreçte beni heyecanlandıran tek nokta Kaos kılıçlarının ortaya çıkması olmuştu. Bunun dışında tüm kitap boyunca hikayenin beni aşırı heyecanlandırdığı pek fazla bir nokta olmadı. Kısaca yapımcılar bugüne kadar ilmek ilmek işlenen hikayenin en önemli detaylarını atlamış ve yeni maceralarına odaklanmıştı.

Tüm hepsini bir kenara atıp sadece "Nasıl bir kitaptı?" sorusuna cevap aramaya kalkmıyorum bile. Çünkü daha önce oyunlarını oynamamış birisi kalkıpta bu kitabı eline alsaydı "Ne oluyor ağam?" diyerekten hikayenin içinde kaybolabilirdi. 

Yine de hikayede oluşan boşluklara dair birilerinin bir fikri vardır diye düşündüğümden internette biraz araştırma yaptım ve ulaştığım sonuç pek tatmin etmese de baya mantıklı geldi. Kısacası diyorlar ki, "Kratos tüm tanrıları öldürdüğünde onun ölü ruhunu yer altına taşıyacak herhangi bir tanrı olmadığından ruhu bedenine hapsoldu ve bedeni de zamanla iyileşince tekrar hayata döndü, çünkü o bir tanrı ve iyileşme gücü var. Tekrar uyanınca da her şeyi geride bırakmak adına kuzeye yöneldi." Elbette bu aynı evrende hem Yunan hemde İskandinav tanrılarının nasıl var olabildiği sorusunu yanıtlamıyor. Kitaptan anladığım bu iki mitolojinin tanrıları da birbirlerinden haberdar ama iki tarafta birbirinin işlerine karışmıyor, biri diğerinin hakim olduğu alana geçmiyor. 



Sonuç olarak bu bir oyun ve onu aslında en iyi yapan şeyde tarzı, kendi özünde yaptığı mekaniksel değişiklikler. Hikayeye gelirsek birçok boşluk var ve bunlar beni gerçekten rahatsız etti. Tabi oyun bitti diyemeyiz. Seri kesinlikle devam edecek. Kaldı ki kitap işi de aynı şekilde devam edebilir. Edebilir diyorum çünkü kitaptan istedikleri türde bir geri dönüş alamadılarsa şayet yeni oyunlarında aynı işi yapacaklarını sanmıyorum.

Neyse, benden bu kadar. Sizinde düşüncelerinizi merak ediyorum. Yorum atarak benimle lütfen paylaşın. Herkese iyi okumalar iyi eğlenceler.

Yorumlar