Ana içeriğe atla

Ben Robot



Bu yazımda sizlere büyük bir zevkle okuduğum, muhteşem öyküler silsilesinden oluşan Ben Robot adlı bilimkurgu kitabını anlatmak istiyorum. Şayet iyi zaman geçirebileceğiniz bir kitap arıyorsanız, bu arayışınıza cevap vermiş sayacağım kendimi. Baştan belirtmek isterim bu inceleme spoiler içermiyor. Aksine merakınızı daha da körüklemek adına oldukça üstü kapalı bir şekilde kitabı anlatmaya çalıştım. Gönül rahatlığı ile yazımı okumaya devam edebilirsiniz. 

2021 yılına adım attığımız gibi internetten 5 adet kült diyebileceğimiz bilimkurgu, distopik türlerde yer edinmiş kitaplar sipariş ettim. Şuan bu kitapların sonuncusunu okumaya başladım. Bu kitaplar arasında okurken en az sıkıldığım ve acaba daha neler olabilir sorusunu cevaplamak için okumaya istikrarlı bir şekilde devam ettiğim tek kitap Ben Robot oldu. Kitabı bitirdiğimde yazara ayrı bir saygı duymuş, robotbilim adına koyduğu kanunlar üzerinden tasarladığı hikayelerde ki zekaya ise hayran kalmıştım. 

Öncelikle bu üç kanunu tanımamız gerekiyor;

// 1. Kanun: Robotlar insanlara zarar veremez ya da eylemsiz kalarak onların zarar görmesine göz yumamaz. // 2. Kanun: Robotlar, birinci kanun ile çakışmadığı sürece verilen emirlere itaat etmek zorundadır. // 3. Kanun: Robotlar, birinci ya da ikinci kanun ile çakışmadığı sürece kendi varlıklarını korumak zorundadır.

Hikayelerin gidişatını şekillendiren, ortaya birçok paradoksun, sorunun ve çözülmemiş gizemlerin çıkmasına sebep olan bu üç kanunun çevresinde gelişen tam 9 öyküyü barındırıyor kitabımız. Öyküler birbirleri ile doğrudan bağlantılı olmasa bile hepsi tek bir plan, tek bir disiplin üzerinden ilerliyor diyebiliriz. Öykülerin merkezinde ki karakterler ise sıklıkla aynı isimlerden oluşuyor. Hepsi taşıdıkları mizacı her öyküde sürdürmeye devam ediyor. Buda size yeni bir öyküye geçtiğinizde sıfırdan bir serüveni atılmışsınız hissi vermediğinden devamlılık sağlamakta da zorlanmıyorsunuz.

Belirtilen bu üç kanun neticesinde, robotların insanlardan aldıkları emirleri uygularken ve ya emir telkin edilmediği durumlarda bile, yapıları gereği insanların zarar gelmesine sebep olabilecek durumlara karşı eylemsiz kalamadıkların birçok kafa karıştırıcı hal meydana geliyor. Tüm öyküler boyunca da bu üç kanundan mütevellit meydana gelen sorunları çözmeye çalışan zeki bilim adamları ve bir robopsikoloğun serüvenlerine tanıklık ediyoruz. Kısaca robotların düşünme şeklini her öyküde daha iyi idrak ediyor, onların en nihayetinde nasıl bir noktaya evirildiğini aşama aşama çözümlüyoruz.

Buda gerçekten onların, yani robotların gerçekten bu şekilde var olsalardı, nasıl düşünebileceklerine dair bir fikir edinmemize sebep oluyor. Kitap şaşırtıcı ve merak uyandırıcı çünkü kusursuza yakın bir şekilde oluşturulmuş bu üç kanun ile meydana gelen olaylarda ki mantıklı bağlar o kadar kuvvetli ki, aklınızda soru işaretleri bırakmıyor. Tüm bunlara nazaran ise aynı zamanda size öyküden bağımsız, oluşabilecek alternatif durumlara karşı sorular sormanıza sebep oluyor. Buda kitabın aslında ne kadar akıllıca kurgulandığının en büyük kanıtlarından biri diyebiliriz.

Sizi içine aldığı o girdap o kadar etkili ki, son satırları okuyup kitabı kapattığınız o anda bile hala soru sormaya ve son bulmuş o andan sonrasında neler olacağına dair tahminler yürütmeye devam ediyorsunuz. "Belki de bundan sonra böyle oldu, robotlar şuna sebep oldu, evet bu iş buraya kadar varır" diye düşünürken buluyorsunuz kendinizi. Kitap sizi, asla var olmamış, ama olabilecek bir gelecek hakkında cevaplamakta oldukça zorlanacağız sorular sormaya itiyor. 




Gel gelelim bu kitaptan esinlenilerek çekilmiş bir filmimiz bile var ve eminim çoğumuz bu filmi izlemişizdir. Will Smith'in başrolünde olduğu film kitapta ki üç kanundan esinlenilerek sinema severlere kitapta tecrübe etmediğimiz bir hikayeyi tanıma fırsatı sunuyor. Kitap sinemaya aynı ad ile aktarılmış olduğundan "Ben Robot, Will Smith" diye aratarak kendisini bulabilirsiniz. Bu filmi ilk izlediğim zamanlar filmin arkasında ki felsefeyi idrak edecek kadar yetişkin bir birey değildim. Film benim için tamamen aksiyon, bilimkurgu, bol CGI içeren bir yapımdan ibaretti. Belki de öyledir. Her ne kadar üç kanun esasına dayanmış bir yapım olsa da bunu gerçekten iyi işlemiş mi pek emin değilim. Hatırlamak adına tekrar izlemem gerekecek.

Siz önce kitabı okuyun, içinde ki o benzersiz deneyimi tecrübe edin ve bence ondan sonra filmi izleyin. Ben filmi unutmuş olduğumdan kendimi izlemiş saymayacağım. Hepinize iyi okumalar diliyorum. Başka bir inceleme de görüşmek üzere...

Yorumlar